Kahramanımız 1918 de İzmir’de doğdu Ankara Üniversitesi Veterinerlik fakültesinden askeri veteriner olarak1943 yılında mezun olduktan sonra biyokimya üzerine doktora yaptı.
ABD’deki Missouri Üniversitesi’nde beslenme kürsüsünde bir müddet profesör olarak görev aldı .
Ülkeye döndükten sonra çeşitli kurum ve kuruluşlarda beslenme uzmanı olarak çalıştı.
1950’li yıllarda ABD’nin Türkiye’ye gönderdiği süt tozu ve unların ülkeye verilen zararlarını anlatmak için çabaladı, ABD’nin ve Sovyet Rusya’nın az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeleri sömürdüğünü ifade etti , az gelişmiş ülkelere gıda yardımı kılıfında üretim artıklarının gönderildiğini anlattı.
O yıllarda Türkiye'ye Marshall yardımı çerçevesinde gönderilen süt tozları sıcak suya karıştırılıp okullarda öğrencilere içirildi..
Osman Nuri Koçtürk namı değer tarhana Osman Amerikan süt tozunda kansere yol açan "aflatoksin" mantarı bulunduğunu ispat etti ve yıllar sonra yasaklanmasını sağladı. Amerikan margarini ve buğdayına karşı savaş açtı. Margarinin damar sertliğine yol açacağını dile getirip ona karşı zeytinyağı tüketimini savundu. “Zeytin yağlı yiyemem aman , basmada fistan giyemem aman.. Senin gibi cahile ben efendim diyemem aman ..”
Prof. Dr. Kenan Demirkol ve Prof. Dr. Canan Karatay diyorlar ki: “Türkiye’de 1952’de margarin üretimine başlandı. O tarihe kadar insanlar tereyağı ve zeytinyağı yiyorlardı. Margarin satılabilmesi için her yol denendi.
Zeytinyağlı yemenin, pamuklu kumaş giymenin aşağılanmış bir davranış olduğu algısı yaratılmak üzere bir halka ilişkiler mucizesi gerçekleştirildi. 1954’te ‘Zeytinyağlı Yiyemem Aman’ türküsü derletildi. Aslında Yunan şarkısı ve bir aşkı anlatıyor. Bir anda döneminin en popüler türküsü haline geldi, türkünün devamında olduğu gibi basma fistan giyen kadınlar da zamanla sentetik kıyafetlerle tanıştı. Amerika, Türkiye'ye çok ucuza soya yağı satmaya başlamıştı.
Piyasayı istila eden ABD soyası ve margarini, yerli tereyağı ve zeytinyağının yerini almaya başladı. Hidrojene margarin tüketimiyle birlikte Türkiye'de kalp damar hastalıkları ve kolestrol sorunları adeta patlama yaptı..
Türkiye'de bunlar olurken ABD'de ise hidrojene yağ tüketimi sağlık sebepleriyle azalıyordu. Süt tozu ve margarinin ardından ABD, Türkiye’ye "cüce buğday" adını verdiği genetiğiyle oynanmış GDO' lu buğdayı da satmaya başladı..
Tarhana Osman, Amerikan buğdayının hem topraklarımızı hem de insanlarımızı zehirleyeceğini söyleyerek büyük bir mücadele başlattı..
Gittiği her yerde Amerikan gıda ürünlerinin yerine halka tarhana yapmayı ve tüketmeyi öneriyordu. Tarhana Osman lâkabı ona buradan kaldı..
Margarinlere karşı zeytinyağını savunmasının ardından önce radyo yayınlarına son verildi. Ve Konya'ya yaptığı bir gezi sırasında saldırıya uğradı; öldürülmek istendi; saldırıdan şans eseri kurtuldu.
Kim tarafından öldürülmek istendiği 1966 yılında senatör Haydar Tunçkanat tarafından açıklanan Türkiye’de Nötralize gizli bir CIA raporu gündeme geldiğinde öğrenildi.
Türkiye’de ABD çıkarlarına aykırı davranan Tarhana Osman ın adı da listedeydi. Raporda bu listedeki kişilerin pasifleştirilmesinin gerekliliğine işaret ediliyordu.
12 Eylül 1980 darbesi sonrası bir süre gözaltına alındı. Daha sonra emekli olup, kendine dönük bir hayat yaşamaya başladı ve 4 nisan 1994 yılında Ankarada vefat etti Allah rahmet eylesin.
Gıda konusunda Türkiye’yi uyandırmak için birçok kitap yazan bu kahraman bilim adamını rahmetle anıyorum.
Bazen hükümetler yaptıkları uluslararası anlaşmalara istemeden de uymak zorunda kalırlar işte o zaman imdatlarına Tarhana Osmanlar yetişir onlar hükümetlerin yapmak isteyip te yapamadıklarını yapar halkı uyandırırlar.
Hükümetler tarhana Osmanları susturmak yerine onları çaktırmadan desteklemeli , Ülkemizin zararına olan anlaşmaların uygulanmaması için el altındanda olsa destek vermeli .
Buradan yola çıkarak Paris İlkim anlaşmasının Ülkemize zarar getireceği konusunda STK’ların çağrılarına Meclisteki kanun çıkarılmak üzereyken kulak verilmesinin biraz daha ülkemizde tartışılmasına müsaade edilmesinin ülkemiz menfaatine olacağını düşünüyorum ve Tasarıyı meclisten çeken devlet büyüklerimize teşekkürlerimi sunuyorum.
Ahmet MERMER www.tarimdasondakika.com