Geçen ay, yaklaşık 28 il kapsayan 20 günlük bir gezimiz oldu. Kırsal kesimde Tarımda çalışacak genç hemen hemen hiç kalmamış.
Türkiye'nin ekilebilir tarım arazisi, ülkenin toplam yüzölçümünün önemli bir kısmını oluşturur. Türkiye'nin toplam yüzölçümü yaklaşık 78 milyon hektar (780 bin km²) civarındadır ve bunun önemli bir bölümü tarım arazisi olarak kullanılmaktadır.
Son verilere göre Türkiye'deki ekilebilir tarım arazileri yaklaşık 23-24 milyon hektar civarındadır. Ancak bu rakam, yıllar içerisinde çeşitli nedenlerle (sanayileşme, kentleşme, arazi kullanımı değişiklikleri, erozyon vb.) azalma eğilimindedir.
Tarım Arazilerinin Kullanımı:
- Tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin ekildiği alanlar: Yaklaşık 15 milyon hektar.
- Meyve, sebze ve zeytinlikler: Yaklaşık 3-4 milyon hektar.
- Nadasa bırakılan arazi: Yaklaşık 4-5 milyon hektar.
Türkiye'de tarım alanlarının verimli kullanımı ve korunması son yıllarda önem kazansa da, tarım arazilerinin sanayi ve yapılaşma amaçlı kullanımının artması, tarım arazilerinde daralma yaratmaktadır. Ayrıca, verimliliği artırmak için sulama altyapısının güçlendirilmesi ve modern tarım yöntemlerinin yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Bu verilerden sonra ekim dikim yapılabilir yaklaşık 24 milyon hektar arazinin işlenilmesi ve sürdürebilir tarım yapılabilmesi için ciddi oranda insan iş gücüne gerekmektedir.
Geçen ay yaklaşık 28 il kapsayan 20 günlük bir gezimiz oldu. Kırsal kesimde Tarımda çalışacak genç hemen hemen hiç kalmamış. Tarım ile uğraşanlar genel olarak 50 yaş üzeri. 10 yıl sonrası için ciddi sorun bizi bekliyor. Aslında Tarımda işçi sorunu, pek çok ülkede yaşanan önemli bir zorluk olarak karşımıza çıkıyor. Bunun temel sebepleri arasında, kırsal alanlardan kentlere göç, tarım işçiliğinin düşük ücretler ve zorlu çalışma koşulları nedeniyle cazip olmaması, mevsimlik işçilikte sürdürülebilir bir çalışma düzeni kurmanın zorluğu gibi etkenler bulunuyor.
Başlıca Sebepler:
1. Kırsaldan Kente Göç: Tarım işçileri genellikle kırsal kesimlerde yaşar, ancak genç nüfusun daha fazla iş fırsatı ve daha iyi yaşam koşulları sunan şehirlerde çalışmayı tercih etmesi nedeniyle iş gücü kırsalda azalıyor.
2. Düşük Ücretler: Tarım işçiliği genellikle düşük ücretli bir sektör olduğu için cazibesini yitiriyor. Tarımda çalışan işçilerin yeterli geliri elde edememesi, bu işte çalışanların sayısını azaltıyor.
3. Mevsimlik İşçilik: Tarım işlerinde işgücü talebi mevsimlere bağlı olarak değişir. Hasat dönemlerinde yüksek talep varken, diğer dönemlerde işçiye ihtiyaç azalır. Bu da işçilerin sürekli bir gelir sağlayamamasına yol açar.
4. Çalışma Koşulları: Tarım sektöründe çalışma koşulları genellikle ağır ve fiziksel olarak yorucu olabilir. Bu, özellikle genç nesillerin bu sektörde çalışmaya yönelmesini zorlaştırır.
Son 10 yılda Türkiye’deki Tarım işçi açığını göçmen işler ile karşılıyor. Ancak bu durum sürdürülebilir bir çözüm gibi gözükmüyor ve içinden çıkılmaz sorunlarında beraberinde getiriyor. Hem ülkemizin hem Dünya nüfusunun artışı gelecek on yıl sonra gıda temini ve Tarımda sürdürülebilirliği zora sokacak. Bunun için acil çözüm yollarının bulunması ve genç nüfusun Tarımdan para kazanma ve Tarıma teşvik edilme yolunun bulunması gerekiyor.
Çözüm Önerileri:
1. Teknoloji ve Mekanizasyon: Tarımda mekanizasyonun ve yeni teknolojilerin yaygınlaştırılması, işçi ihtiyacını azaltabilir. Özellikle toplama ve ekim gibi işlerde makinelerle verimliliğin artırılması mümkün olabilir.
2. Göçmen İşçilerin Desteklenmesi: Mevsimlik tarım işçiliği için göçmen işçilerin çalışmasına olanak tanıyan daha düzenli ve yasal bir çerçeve sağlanabilir.
3. Ücret ve Şartlarının İyileştirilmesi: İşçi ücretlerinin iyileştirilmesi ve çalışma koşullarının modernleştirilmesi, tarımda iş gücünün korunmasına yardımcı olabilir.
4. Gençleri Teşvik Etme: Tarımda gençlerin istihdam edilmesi için eğitim, teşvikler ve destek programları geliştirilebilir.
Tüm bunların yanında, Tarım bakanlığına gelmiş, iradeyi eline almış kişilerin Tarım alanında vizyoner ve ehil olması gerekiyor.
Ziraat Müh. Korkmaz MERT
www.tarimdasondakika.com